Translate

27 Ağustos 2016 Cumartesi

Bazı "Ermenilerin" Türk Olması...!





"Ermeni DNA Projesi" veya "Türk Çıkmak" Korkusu

Hovann Simonyan bir Ermenidir, Beyrut`ta doğdu, ikamet ettiği yer İsviçre ,  bazen Avrupa`da da yaşıyor , bazen de Amerika`da. Birkaç dil biliyor,  son yıllarda çok ilginç projelere imza atmış. Son projesi DNA testleridir, yani insanların hangi millete , hangi halka ve ırka ait olması ile ilgili araştırmalar yapıyor. Yani çağdaş teknolojinin sağladığı imkanlardan yararlanarak laboratuvar analizleri  götürmekti bu projenin temel amacı... 


DNA dünyada yeni tür çalışmalardır,  insanın genetik soyunu tayin etmek için çağdaş bilimsel çalışma türüdür, laboratuvar yöntemi ile yapılan testtir .  Bazı ülkelere gedip yetişmese de bir çok ülkelerde yıllardır gen laboratuvarları mevcuttur. Hovann Simonyan ve onun ortakları bu alanda uzman olmasalar da çok uyanıklar ve kendi milletlerinin yararına bir şeyler yapmak için bundan da yararlanmadığı düşünmüşler. 

Bu çalışmanın gerekli veya gereksiz olduğu ile ilgili hiçbir fikir yürütmeden böyle bir kanaate varabiliriz ki, Hovann Simonyan çok akıllı bir Ermenidir. Kendi taslağını  öyle yerlerde ,öyle ülkelerde hayata geçirmeye çalışıyor ki , oradaki insanlar görünüşte biraz Ermeni'ye benzerler. Eğer test belli ederse ki,  devletin, halkın  ve toplumun  veya bir milletin kökünde de bir Ermenilik yatıyor, derhal bu ortaya çıkarılır, yalnız o zaman proje yöneticileri hesap edecekler ki, hedef doğru seçilmiş, amaca ulaşılmıştır . 

Düşünün ki , örneğin , İspanya`nın Başkanı veya Başbakanı birdenbire , Hovann Simonyan'ın projesindeki testin sonucuna göre Ermeni çıkıyor. Ve yahut ABD'de önemli bir görevde olan birisi birden bire anlıyor ki onun kökeninde bir Ermenilik yatıyor.  Bu kişi bir akşam İspanyol, ya da İngiliz  olarak yatıyor, sabahleyin Ermeni olarak  uyanıyor. Veyahut aksine. Bakın, bu proje sayesinde Ermenilerin sayısı da önemli ölçüde  çoğalıyor ...  Bazı Ermenilerin böyle bir iddiası mevcut ki, Ermeniler dünyada bilinenden fazladır. Hatta iki katıdır söyleyenler var. Bakın amaç budur:   Ermeni olup kendisini başka bir milletten zannedenleri geri döndürmek gerekiyor!


Hovann Ermeniliğe, kendi halkına bundan iyi daha nasıl hizmet edilebilir ki? Ermeniler bu fırsatı hiç zaman  kaçırmazlar, onlar biliyorlar ki , artık dünya öyle bir döneme  yetişti ki , herhangi bir şahsın hangi millete , soya ait olmasını  belirlemek çok da zor iş değil . Kendi ulusal kimliğinden kuşku duyanlar  dünyada mevcut DNA Uzmanlarına  başvurabilirler.  En azından bu işin propagandası  yapılacak. Çok  ilginçtir ki, dünyada bu  işi yürüten ve götüren kurumların ve şahısların  çoğu Ermeniler. 


Adı geçen Avrupa ve Amerika`nın DNA testlerini dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekleştiren "National Geografic Society" veya "Family Tree DNA" kurumlarının yöneticileri ve orada çalışanların neredeyse tamamı da Ermeniler . 


Dünyada  bazılarının Ermeni  olduğunu gün yüzüne çıkarmak için, en azından bazı gerçekleri   belirlemek « görevini» ilk kez üstenen de Mark Arslan isimli bir Ermeni kökenli Amerikan vatandaşı olmuştur . Bu şahıs  henüz 2002 yılında Ermenistan`ın Gegi bölgesinde bu işe başlamıştı . Fakat kısa bir zamanda proje durdurulmuştu . Nedeni ise  o olmuştu ki, burada yaşayan Ermeniler soy köklerinin  « belirsizliği » ni gerekçe getirmiştiler. Ermenistan basınında o zaman böyle bir yazı yayınlanmıştı ki , "Geğililer Ermeni çıkmasalar  bunun suçlusu kim olacak?" 


İlkin test tespitlerine göre, Geği'den olan Ermeniler'in bir çoğu Ermeni değildiler, demek onlar kök, soy itibari ile Ermeni değillerse, acaba  hangi millete mensup idiler?  Bunu açıklamak çok zor olacaktı. Ermeni olmamak onları genel Ermeni halkından ayıracaktı mı? Bu soru uzun zaman basında yer aldı, tartışıldı. Gerçek odur ki, Geği ahalisi Ermeni çıkmadı. Acaba onlar kim idiler? 


Türk mü? Aysoru mu? Suryani mi? Yezdi mi?  Neden bu saklanıldı. Onlar Türk değil de adı geçen diğer  başka bir millete ait olsaydı saklanmazdı. Bu benim fikrim değil, proje yöneticilerinden olan Mark Arslan'ın fikridir. 


Mark Arslan ( Arslanyan ) o zaman kendi kökeni için  de test yaptırmıştı ve kendisi de dörtte bir Ermeni çıkmıştı , oysa Arslan'ın dedeleri 1915  Ermenilerin Doğu Anadolu'dan   "Tehcir ettirilmesi" sırasında Türkiye`nin Erzurum şehrinden Halep`e, oradan da Amerika`ya göç etmişlerdi.  Öncelerde Arslanyan soyadını taşıyan Markos`un soyu « saf » Ermeni çıkmalıydı. Zavallı Gegi  köyü sakinlerini aslında kınamak olmazdı .Ermenistan'da böyle bir iddia var ki, her bir Ermeni'nin kökünde mutlaka bir Türklük yatıyor. 


Belli nedenlerle « Cegi - 2002 DNA testi » nin devamına Ermenistan'da izin   verilmemiştir. « Cegi - 2002 DNA testi » durdurulsa da iyi finanse edilen bu projeden vazgeçilmedi. Ermeniler için yeni bir fırsat veren bu projenin «şeklini » değiştirdiler . 2005 yılında bu proje  çalıştırma grubu on altı , 2006`da on dört, 2007 on dokuz, 2008`de yirmi üç test analizi yaptılar ve bunları donör kuruluşlara sundular. Başkanı adı geçen Ermeni kökenli Hovann Simonyan olan  "National Geografic Society"ye yüklü miktarda para ayırdılar. Onlar ise dünyanın çeşitli yerlerinde, özellikle Ermenistan ve Türkiye`de DNA testi analizlerini  genişletmek fikrine geldiler.


Onlar dünyanın çeşitli ülkelerinde  faaliyette olan test şirketleri ile anlaşma yaparak çalışmalarını sürdürmeğe başladılar. Bu iş zor mu? Mark Arslan'a göre; "proje hayata geçirilirken en zor iş insanları inandırmaktır. Ermenilerinse en çok korktukları testin sonucuna göre  onların Türk çıkması idi. Bunun için çok çaba sarf ettik. Test analizi sırasında kökeni Türk çıkan Ermeni hatta bize rüşvet de  teklif ediyordu ki,  bu sonuçları açıklamayalım. Ama bununla ilgili bizim  verdiğimiz vaade de onlar inanmıyorlardı. Ermenistan`da işimiz çok zor gidiyordu ." Mark Arslan böyle diyordu.


Acaba, "Ermeni DNA testi"ni hayata geçirmekte en temel amaç  ne olmuştur?


Ermeniler bununla bir çok şeyleri hedefliyorlardı. Burada temel amacın ne olduğu konusunda bu işi yapanların kendilerinden de farklı yaklaşımlar görülüyor. Ama bellidir ki,  esas amaç Ermeni ailelerinin kökünü belirlemek ve onların soy araştırmaları aracılığıyla kimliklerini  belirlemek idi. Proje genel olarak  iki yönde yapılıyordu . Birincisi , Ermeni halkının genetik geçmişini öne çıkarmakla bu halkın daha yüksek ırka mensup olduğunu ispat etmek yönü.


Bu zaman Ermeni halkının hayatında yaşanan ahali yer değişmelerinin, göçlerin,  işgallerin ve açılımların tarihi etkisi araştırılarak ortaya böyle bir « ürün » bırakılmaları, Ermeni halkının Armenler'in, Hititler'in, Haylar'ın, Hayklar'ın, Huriler'in, Mitaniler'in , Urartular'ın , Friglərin ve bunun gibi,  izleri vardır ve en eski dönemlerde Ermeniler yaşayan  topraklarda işgal sonucunda bulunmuş uluslar - Asurlular , Kimmerler, Keltler, Yunanlılar, Partlar, Romalılar, İskitler, Makedonyalılar, Medler, Persler,  Ermeni halkının oluşumunda önemli rol oynamıştır .


İkincisi ise bu "soybilimciler" Ermeni diasporası temsilcilerinin yoğun olduğu ülkelerde tarihi belgeleri de ortaya koyarak nüfus sayımlarını , vatandaşlık kayıtlarını dikkate alarak Ermeni soyundan olanları araştırıyorlar . Örneğin, adı, soyadı ve tüm delilleri ile İngiliz olan bir kişiyi test ederek onu « Ermeni » etmek istiyorlar. 

Projeyi hayata geçirenlerin görüşüne göre tarih boyunca böyle Ermeni ailelerinin sayısı belki de şimdiki tüm Ermenilerin sayısına eşittir.  Elbette şu an Ermenistan'ın yardıma ihtiyacı var. Bazı « önemli » ülkelerin Ermeni  devlet adamları bilseler ki, onlar gerçekten  köken olarak Ermenilerdir, kuşkusuz kendi halkına ilgileri değişecek ve Ana Vatana - Ermenistan`a onların da bir yardımı,  katkısı olacak. 

Projede yer alan diğer bir kişi - gönüllü Peter Hraçdakyan ( o da Ermenidir) diyor ki, 1. Dünya Savaşı döneminde ve ondan sonra birbirlerini kaybetmiş Ermeni akrabalar bu test aracılığıyla birbirlerine kavuşacaklardır . Baba ve anne tarafından birbirine akraba olan kişilerde bu testler farklı yöntemlerle yapılacak .


Projede temel figürlerden biri olan Hovann Simonyan Ermeni diasporasında çok önemli figürdür, Ermeni tarihi, tarihi coğrafya , Ermeni kültürü alanlarında faaliyet göstermiş birisidir . O , bu test analizlerinin yapılması ve bazı konuların aydınlatılmasının Ermeni tarihinde yararlı bir araç olacağına inanmaktadır. Ermeni tarihinde rolü olan meşhur ailelerinin de test edilmesi amaca uygun görülüyor. Belli ki, tarihte Ermeni soylu  olarak bilinen bazı ailelerin de Ermeni olmadığı konusunda çok ciddi iddialar var . 

Örneğin, Dağlık Karabağ`dan olan Melik soylu aileler, Orbelyanlar, Arqutyanlar, Bagratyanlar vb . Bu proje onları  kesin olarak "Ermeni etmelidir" Ünlü kişilerin Ermeni olmadığına dair ileri sürülen görüşleri Ermeni DNA test projesi ile yalanlamak istiyorlar. Adı geçen bu ailelerin temsilcileri artık test edilmiştir. 

İlginç odur ki, bu sonuçlar ilan edilmiyor. Demek torbada « kedi » var , bu o demek ki, bu şahıslar  da Ermeni çıkmamıştır. Eğer Ermeni çıksaydı çoktan basında  gürültü koparılmıştı.


2009 yılından, yani testlerin yaygın olarak yapıldığı zamandan beri ne kadar adam « test edilmiştir? » . Yaklaşık 500`den fazla . Ama dediğimiz gibi sonuçların çoğu «gizli» bulunduruluyor. Niçin ? Elbette, ben demezdim ki, bunların hepsi "Türk çıkmıştır", fakat bu olgudur ki , bağımsız test merkezlerinde bu projeyi gerçekleştirenlerin gerçekten bundan  kendi çıkarları için yararlanmak istedikleri dile getirilmiştir . 


Sonuçların aslında böyle « başarısız » alınması bu iş için uluslararası kurumları inandırarak onlardan büyük miktarda para alan Simonyan - Arslan - Hraçdakyan üçlüğünü "yeni  çalışmalarla" bu işe  yeni ve farklı yön vermek isteği doğurmuştur: "Ermeniler ana ağacından da test edilecek" söylenen Ermeni DNA yöneticileri  dünyayı inandırmağa çalışıyorlar ki,   Ermeni soy ağacında çok keşfedilmemiş « dallar » var !


2011 yılında  Proje kapsamında 1000 kişi arasında böyle testler gerçekleştirildi ve ilginç manzara alındı: Ermeniliği kadınlar erkeklerden daha fazla taşıyor ve bu husus DNA uzmanı sayılan Levon Yepiskoposyan , Alain Hovhanyan , Pierre Zallouna , Richard Villems gibi DNA uzmanlarının  tespitleri ile geniş ilgi görmüşdür. Bu, yüzlerce Ermeni`yi  ilgilendirdi ve projeye « güveni » daha da artırdı . Bundan sonra bir çok Ermeni aileleri akrabalarını test yoluyla bulmak için onlara müracaat etmişlerdir . Proje yazarları bunu da  değerlendireceklerini ve  proje içine alacaklarını açık söylemişlerdir. DNA testi ile Ermenilerin listesini artırmak amacı asla saklanmamıştı . Şimdi de saklanmıyor.


Yöneticiler Türkiye`de kripto - Ermeniler arasında , din değiştiren Kürt, Alevi aileleri arasında da « aramaya çıkmak » fikrindeler . Onlar defalarca bu amaçla Türkiye`ye gelerek gönüllüler aramışlar. Örneğin , onlar hesap etmekteler ki, Hemşinliler , Dersim aşiretleri, Hayrumlar , Smirna ( İzmir ) Katolikleri , «Türkleşmiş» Suriye ve Lübnan sakinleri hedefte . Projenin esas yöneticilerinden Hovann Simonyan bu amaçla « Hemşin » adlı dergi de  yayınlamakta. 


Azerbaycan nasıl, bu projede olacak mı? Acaba  bu projeden dışarıda mı ? Onlar bunu dile getirmekteler ki, Azerbaycan`a gelmek henüz mümkün olmadığından « Azerileri » projeye dışarıdan çekmek istiyorlar?


İşte böyle,  Ermeniler DNA'ya da girişimde bulunmuşlar. İsviçre`de büyümüş , Kaliforniya`da ( ABD ) Üniversitede okumuş , Londra`da eğitimini sürdürmüş , Yakın ve Orta Doğu Araştırmalar Merkezi`nde çalışmış Hovann Simonyan bu proje ile ilgili dünyayı dolaşıyor ve Ermenilerin dünyanın en eski ari , yani , yüksek bir ırktan geldiğini ispat etmek istiyor. Ama boşuna. Bu test çalışmalarında çoğu zaman «ari ırktan» saymak istediği aile veya kişiler Türk çıkıyor. Buna göre Hovann ve proje arkadaşlarını Ermenistan`da hiç sevmiyorlar. Neden? Çünkü bu proje başlayandan bugüne kadar Ermenileri her an «Türk çıkmak» korkusu  sarmış durumda.


  
Doç. Dr. Gaffar ÇAKMAKLI MEHDİYEV
ERÜ-Edebiyat Fakültesi Ermeni Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Gazeteci 
Bakü Devlet Üniversitesi
TUSSAM - Türkiye Uluslararası Siyasal ve Stratejik Araştırmalar Merkezi/link
Gaffar Çakmaklı Mehdiyev, gazetecilik mesleğiyle uğraşırken, doktorasını Ermeni meselesi üzerine yapar. Azerbaycan’da birçok gazetenin genel yayın yönetmenliğinde bulunmuştur. Sovyet Rusya zamanında da komünist Ermenice olan bir gazetede çalışmıştır. Ardından akademisyenlik hayatına girer.









"Kitabımızda 4. Yüzyıldan günümüze kadar Ermenilerin hangi ideoloji ile ayakta durdukları, 18. Yüzyılda Ermeni Milliyetçiliğinin ortaya çıkması ve ırkçılığa dönüşmesinin nedenlerini ortaya koyduk."

Mehdiyev kitabında Armenizm'i (Ermeniliği), Ermeni tarihi ve kültüründen farklı düşünmenin ve Hristiyan  ideolojisinin ruhunun dışında görmenin mümkün olmadığını vurgulayarak: 

"Bilgi ve inançlar sistemi gibi Ermenilik (Armenizm) de ideoloji ile yüklüdür ve kendini koruma yönündedir. Ayrıca tarih boyunca bu ideolojiyi Ermeni milletinin devlet anlayışı ruhunda şekillendirmeye meyilli güçler olmuştur. Ermenilerin tarihte hiçbir zaman bağımsız devletleri olmadığından her zaman ideolojiyi bu kavram üzerinde kurmuşlar ve kendi uluslarını ayakta tutmak için bu ideoloji üzerinde diğer ideolojileri de biçimlendirmişlerdir." - 2015 link




***


"Azerbaycan, Türkiye ve dünyanın farklı yerlerinden olan bağımsız tarihçileri de davet edelim ve böyle bir komisyon kuralım. Ermeniler de katılmak isterlerse iyi olur. Yok eğer katılmazlarsa da kendileri bilir. Ben bu yılın içerisinde böyle bir komisyonun kurulmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu komisyon kurulsun ve dünya da görsün ki bizim arşivlerimiz de kapılarımız da açık. Ben bunu araştırmalarımda her zaman gördüm. Aslında Türklere karşı bir soykırım olmuştur. Bu soykırımı örtbas etmek için ileriye atmışlar ki gelecekte kendilerini suçlayanlar çıkmasın diye”


Soru: Ermeniler’in bizim için Millet-i sadıkadan, düşman bir millete dönüştüren süreç var siz bu süreci inceleme noktasında nasıl çalışmalar gerçekleştirdiniz?

Mehdiyev: "Ben bunu hem Azerbaycan hem de Ermeni kaynaklarından araştırdım. Ermeni arşivleri dememiz yanlış olur. Çünkü bizim onların arşivlerine ulaşma imkanımız yok. Ben arşivlerden daha çok, Ermeni basınında Ermeni meselesinin yer alması ile ilgili çalışmalar yaptım. Özellikle de milleti sadıka dediğimiz Ermeniler’in nasıl oldu da Osmanlı Devleti’ne karşı savaşa girdiler. Çeteler kurdular. 19. Yüzyılda isyanlara başladılar. Komitelere oluşturdular. Bunlardan büyük bir bölüm 1890 ve 1920 yıllarını araştırdım. Azebaycan’da kitaplarım yayınlandı. Türkiye’de de makalelerim yayınlandı. Türkiye’de de Ermeni Düşünce Sistemi ve İdeolojileri isimli bir kitabımız yayınlanmak üzere…"

Soru:  Ermeniler’in bizim için Millet-i sadıkadan, düşman bir millete dönüştüren süreç nasıl olmuştur?

Mehdiyev: "Batılı güçlerin ve özellikle Rusya’nın Osmanlı Devleti’ni bir parçalama meselesidir. Bu Ermeni Meselesi’ni ortaya atmalarından dolayı gündeme gelmiştir. Daha önce bunun adı Şark (Doğu) Meselesi olarak geçiyordu. 1877-1878’li yılarda savaşı kaybeden Türkiye bir takım tavizler vermiştir. Rusya’da Ermenilere bazı hakların verilmesini istemiştir. Rusya, Süreci kendi sorumluluğunda sürdürmüştür. Türkiye’nin Ermenilere karşı yaptığı her faaliyette Rusya’nın da karışma hakkı vardı. Şimdi uluslararası haklar gibi bir şeyler var. Bu durumda onun gibi bir şeydi. Ondan sonra Ermeniler harekete geçmeye başladı. Kendi teşkilatlarını kurmaya başladılar. Sonra bu teşkilatlar partilere dönüştüler. Gündeme Ermenistan’ın özerkliği ve bağımsız bir devlet kurması meselesini gündeme getirmeye başladılar. İstedikleri Osmanlı toprağıydı. Tabi Osmanlı buna izin veremezdi.

Osmanlı Devleti’nin zayıflaması Ermenileri daha fazla umutlandırdı. 1914’te Birinci Dünya Savaşı’nda devletler birbirleriyle açık savaşa girdiler. Ermeniler ise Osmanlı ile gizli bir savaşa girdiler. Bundan dolayı 1915’te bir tehcir olayı gerçekleşti. Bu da bir mecburiyet meselesiydi. Çünkü Ermeniler Doğu Anadolu’da sivil ahaliyi saldırıyordu. Ermeniler, binlerce kişiyi katletti. Bunun kanıtı olarak açılan onlarca kuyular var. Aslında Ermenilere karşı soykırım denilen şey yalandır. Ben bunu araştırmalarımda her zaman gördüm. Aslında Türklere karşı bir soykırım olmuştur. Bu soykırımı örtbas etmek için ileriye atmışlar ki gelecekte kendilerini suçlayanlar çıkmasın diye…

Şimdi bir tarih komisyonu kurulsa ve araştırmalar yapılırsa ortaya çıkacak manzara ‘Türklere soykırım yapılmıştır’ şeklinde olur. 24 Nisan’da Van’da katıldığımız bir sempozyumda da bunu ortaya koyduk. Hem Rusya’dan hem de farklı birkaç ülkeden katılım sağlayan uzmanların raporlarında da bunu görmüş olduk." - link:








ilgili:
Ermənilər Qafqazda yerli xalq deyil
"Armenians are not the native people of Caucasia"

"Bilindiği gibi zor tarihsel koşullar altında Doğu Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde kendileri için yeni bir yurt edinmiş olan bu Gregoryen Kıpçaklar zamanla Hıristiyan dininin mezheplerinden biri olan Gregoryenlik ve birliğinden hareketle oluşturdukları kolonilerde müşterek yaşadıkları diğer Ermeni asıllı Gregoryen gruplarıyla kaynaşarak Ermenileşmişler veya daha doğrusu Ermeni olarak algılanmışlardır."
ERMENİ KIPÇAKLARI MI , GREGORYEN KIPÇAKLAR MI?
The Armenian Qypchaqs*  or Gregorian Qypchaqs?
Dr. Gülnisa AYNAKULOVA / link
*(Kipchak-Turks)


"Özellikle Kıpçakların damgaları artı şeklinde, artı işaretinin uç kısımları üç tane yonca şeklinde motif oluşturuyor, ve nerede bunları görsek Kıpçak motifleri diyoruz. Bu motifleri hıristiyanlıktan öncede görüyoruz. Ermeniler bu yapıların kendilerine ait olduğunu söylüyor, o zaman kendilerine bir sorsunlar bakalım bu Ermeniler kim? Bizim ırkımız, milletimiz kim, Haylarla, Huylarla bir ilgileri var mı? Yoksa bunlar o mezhebe girmiş Türk Boyları mı? . Halı kilim motiflerimize sahip çıkıyorlar, tamam ama siz kimdiniz geçmişte? Bunu irdelerseniz Kıpçaklara dayandığını göreceksiniz. Gürcü mezhebinde de bol miktarda Kıpçak Boyları var. Gagavuzlar da dinleri hıristiyan, ama aynı Türk boylarından gelme. Yapımız aynı, milletimiz aynı, dinimi ayrı..."
Doç.Dr.Tahsin Parlak /link



Aktamar/Akdamar Hıristiyan Kıpçak Türklerine Aittir.








ATİLLA ALTIKAT
27 Ağustos 1982 - Ottawa / Kanada
Türkiye'nin Ottowa Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Atilla ALTIKAT,  silahlı saldırı sonucu 
ASALA ERMENİ TERÖRİSTLERİ tarafından öldürülmüştü. 
HATIRLIYORUZ.

Atilla Altıkat, the Military Attaché at the Turkish Embassy in Ottawa, was killed in an armed assault by 
WE REMEMBER