Translate

24 Ekim 2015 Cumartesi

Türk kökenli Ermeniler








Anadolu'nun güney-doğu bölgelerinde ve Azerbaycan'da hıristiyanlığı kabul eden Kıpçak Boylarına da "Ermeni", "Alban" demişler ve Türk kökenli bu "Ermenilerden" günümüzde Türkçe bir çok yazılı belgeler malumdur.



Prof.Dr.Firudin Celilov Ağasıoğlu
Ermeniye hükümdarı Artaşes'in (Artaş'ın / Artaxias I / Ertaş) Türkçe Yazıtları: MÖ.2.yy








Görüldüğü gibi, bizim varyantda yanlız 4.satırın ilk harf resimde olduğu gibi çizgisi azıcık eğilmiştir. Bu işe başkalarının r, n, d gibi okuduğu sesi değil, b sesini bildiren işarettir ve hemin harf 2.satırın dördüncü işaretinde de özünü gösterir. İki yerde geçen "y" sesinin hatta "z" dialekt varyantı ile okursak, yine anlam değişmez, bireyi sözcüğü barzi (marzi) ve yeritir sözcüğü de zeritir şeklinde Kıpçak ağzını sergiler. Kalan işaretler ise diğer uzmanların verdiği işaretlerden farklanmıyor.

Ortya böyle bir soru çıkar, neden ilk Ermeniye hükümdarı sayılan Artaş sınır taşları üzerindeki yazıyı 
ermenice (Hay dilinde) değil, Türk dilinde yazdırmıştır?

Bu soruya bir neçe cevap verile biler, Artaş'ın kendisi Hay değildi, taşların bulunduğu bölgede Türk (Azer) boyları yaşıyordu. Ermeniye bölge adı idi ve orada yaşayanların az kısmı Hay idi, sonralar bu Haylar da bölge ahalisi gibi ermeni adlanmıştır.

Aslında bu cevaplar bir-birini tamamlayan yorumlar mantığına dayanır, böyle ki, Artaş'esten yüzyıllar sonra da aynı durumla karşılaşırız: Anadolu'nun güney-doğu bölgelerinde ve Azerbaycan'da hıristiyanlığı kabul eden Kıpçak boylarına da "ermeni", "alban" demişler ve Türk kökenli bu "Ermenilerden" günümüzde Türkçe bir çok yazılı belgeler malumdur.

Ermenistan İlimler Akademisi'nde saklanan sınır belgesi taşların Batı Azerbaycan'ın eski ahalisi hakkında verdiği bilgi çok önemlidir. Görüldüğü gibi, o çağlarda Ön Asya'nın farklı bölgelerinde işlek olan aramey yazısı Göyce bölgesine de gelip çatmıştır. Artaş meliğin gösterişi ile merz taşının iki alan arasındaki sınırda kondurulması (koyulması) hakkında olan bu yazılar ise henüz azer türkçesinin en eski yazı örneğidir. 2000 yıldan artık toprak altında kalan bu yazılı taşlar gibi belgeler 
bulundukça tarihin gerçek yüzü de aydın görecektir.











"Adları MÖ 4.yüzyıldan itibaren kayda alınmıştır. Alban ismi antik kaynaklarda Albanya, Orta Frasçada Ardan, Arapçada Arran, Gürcücede Rani, Ermenicede Ağvan, Süryanicede Aran şeklinde geçer. Strabon 26 Alban kabilesinden bahseder. Önce Sasanilere, sonra Doğu Roma'ya, Araplara ve Hazar Türklerine tabi olmuşlardır. En parlak dönemlerini 7.yüzyılın ikinci yarısındaki Cavanşir dönemidir (636-642 /680-681). Halkın gitgide İslamı kabul etmesi ve Ermeni baskısı dolayısıyla tarihten silinmişlerdir. Alban kilisesi ise Eçmiadzin'deki Ermeni katolikosluğunun (patrikliğinin) ısrarıyla 1836'da Peterburg St.Sinodu tarafından lağvedilmiştir. Böylece Alban adı da ölmüştür. 

Halen Azerbaycan ve Gürcistan'da yaşayan ve 1989 sayımına göre sayıları 8.849 olan Udinler, Albanların ahfadı sayılır. Udin dili bitişimli bir dildir ve bu dil Alban diline en yakın dil olarak kabul edilir.Alban dili Kafkas dillerindendir, Hint-Avrupa dillerinden değildir. Balkanlarda bizim Arnavut, batılıların Alban dediği halkla alakaları yoktur. albanlar Hıristiyanlığı ilk kabul eden millettir. Hıristiyanlığı MS 54 yılında kabul etmişler, bu din 313'te hükümdar Urnayr zamanında resmi devlet dini olarak ilan edilmiştir. Ermeniler Hıristiyanlığı Albanlar'dan sonra kabul etmişlerdir. 

Kalankatlı Moses'in Albanya Tarihi adlı eseri, başkta Kafkasya'nın en eski sakinleri Albanlar olmak üzere Türk, İran, Arap, Gürcü, Ermeni ve sair halkların tarihi için pek ehemmiyetlidir. Eserde Barsil, Hun, Hazar, Eftalit, Haylandurk gibi Türk kavimlerinden ve onların askeri, sosyal, dini yaşayışlarından bahsedilmektedir. Eserde Göktürk kitabeleri dikilmeden önce Kuzey Kafkasya Hunlarına ve Hazarlara ait han, hakan, cebu (yabgu), şad, tudun, alp ilutuer (alp il teber), il tigin, tarhan, Tanrı, Çorpan, Ovçu, Çathasar (şad Hazar), Honoğur, Varaçan; Türkçe-Farsça Kuar özel isim ve unvanları kayda alınmıştır. Bunların hepsi Türkologlarca çözülmüştür, sadece Kuar ve Varaçan (Varşan) tartışmalıdır. Türkan ve Türkistan sözlerinin de geçtiği kitap Türk kültürü için bu bakımdan da önemlidir." - Y.Gedikli


"Şüphesiz kitaplar müellifin ana dilinde yazılmıştır. O vakitler Albanya'da yaşayan muhtelif dili ve lehçeli 26 Alban kabilesinin artık tek bir dilde birleştiği, daha 5.yüzyıldan itibaren Aran dilinin Azerbaycan'ın kuzey topraklarında tek dil olduğu, şu anda tarih literatüründe şüphe doğurmamaktadır. Malum olduğu gibi 7.yüzyılın sonlarında Azerbaycan arazisi Arap Hilafeti tarafından zapt olunmuş, yerli Hıristiyan Albanların çoğu Müslümanlığı kabul etmek zorunda kalmış, şimdiki Dağlık Karabağ (Arsah)'da yaşayan Albanlar ise dinlerini muhafaza etmiş, ama Hıristiyan Ermenilerin ihatasında oldukların için gittikçe lisanlarını yitirmiş, Ermenileşmişlerdi. Alban kilisesini kendisine tabi eden Ermeni kilisesi, Albanlara mahsus abideleri Ermeni abidesi ilan etmiş, yazılı abidelerini ise kadim Ermeni dili olan Grabar'a tercüme ederek aslını tahrif etmiş ve bu yazıları Ermeni abidesi olarak yaymaya gayret göstermiştir. Aynı felaket, hakkında söz ettiğimiz Albanya Tarihi kitabının başına da gelmiş ve ecdadımızın bu abidesi de kadim Ermeni diline (tahrifine) aktarılmıştır." - Mahmud İsmayilov

Alban Tarihi / Son Hunlar Hazarlar Ermeniler Terekemeler
Kalankatlı Moses , Çeviri: Yusuf Gedikli / Selenge Yayınları

Elesger Siyabov Bey (tarihçi, Azerbaycan),  7. yy Ermeni tarihçi Moisey Kagankatvasî ile ilgili olarak: "Moisey Kagankatvatsi ermeni deyildi, Azerbaycanin guzey kisminin böyük bir erazisini ehate eden bir cografiyada uzun yillar var olmus ve kökenin esasen hristiyan türklerin olusturdugu Alban ve ya Agvan devletinin tarihini yazmis orta cag tarihcisi idi, sadece onun yazdigi Alban tarihi eseri orijinali kayb olmus bizim günümüze o eserin ermeni diline tercüme olunmus varianti gelib catmisdir." demiştir.














Kafkas Albanları Dili ve Edebiyatı
Prof.Dr.Bahtiyar Tuncay