Translate

17 Mart 2024 Pazar

Muavement

 


In 1915

Officers and enlisted men of the heroic Muavenet-i Milliye torpedo boat, which sank the British battleship H.M.S.Goliaht (13/05/1915) with a torpedo shot.


In 1992

TCG Muavement - 1992

Turkish warship shot down (1992) with 2 Seasparrow air defence missiles by American aircraft carrier Saratoga at Nato exercise "Display Determination-'92"

And not by accident ! Sea Sparrow missiles are semi-active guided missiles. In order to hit Muavenet, they must be aimed at the ship with the fire control radar. This feature of the system eliminates the possibility of the incident being accidental. It's obvious that there's a motive!

The ship commander, Chief of Naval Staff Lieutenant Colonel Kudret Güngör and 5 soldiers were martyred and 22 personnel were injured.


WE REMEMBER


Çanakkale

 

I.Dünya Savaşı'nda her yerde zehirli gazları ilk kez Almanların kullandığından bahsederler, ama Mustafa Kemal Atatürk dışında kimse İngilizlerin Çanakkale'de zehirli gaz kullandığından bahsetmez!...

Mustafa Kemal 8 Ağustos 1915'te Anafartalar Grubu Kumandanı oluyor. İşte bu savaşlar esnasında bir gün subaylar ve askerler arasında şu havadis yayılıyor: ''Düşmanlar zehirli gaz kullanacakmış.''

1. Cihan Savaşı'nda bu en korkunç maneviyat bozucu bir haber niteliğindedir.  Mustafa Kemal diyor ki:

''Ben düşündüm, buna karşı koyacak herhangi bir tedbire ve vasıtaya o zaman Türk ordusu malik değildi. Derhal şu fikri ileri sürdüm. Düşman zehirli gazı kullansa da bize tesir etmez, çünkü onlar deniz kenarındaki düzlük ovada, biz ise daha yükseklerdeyiz. Bu haber ordu birlikleri arasında yayıldı. Hakikaten düşman ufak bir deneme yaptı ise de, o sırada rüzgâr istikametinin değişmesi de bize yardım ederek, bu gaz belasından kurtulmuş olduk, böylece de erlerimizin maneviyatı, bize inançları kuvvetlendi.'' 


MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN 

KARLSBAD ANILARINDAN...




* Winston Churchill'in notlarının yer aldığı Churchill Archives Centre'dan edinilen belgelere göre, dönemin savaş bakanı Churchill, Türkler'in 'insan değil, barbar olduklarını ve bu nedenle de üzerlerinde zehirli gaz kullanılabileceğini' savunmuştur.

Gazze'de bile zehirli gaz kullanılmıştı! 1917'de Gazze Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı! Churchill'in "düşman" dediği Türkler'di!

The Guardian Gazetesi:

İngilizler kimyasal silah kullanımına yabancı değildi. General Edmund Allenby, 1917'deki üçüncü Gazze savaşı sırasında düşman mevzilerine 10.000 kutu boğucu gaz atmış ve bunun etkisi sınırlı kalmıştı. Ancak Birinci Dünya Savaşı'nın son aylarında, Wiltshire'daki Porton'da bulunan hükümet laboratuarlarındaki bilim adamları çok daha yıkıcı bir silah geliştirdiler; çok gizli "M Cihazı", difenilaminekloroarsin adı verilen son derece zehirli bir gaz içeren patlayan bir mermi. Bu silahın geliştirilmesinden sorumlu olan Tümgeneral Charles Foulkes, bu silahı "şimdiye kadar tasarlanmış en etkili kimyasal silah" olarak nitelendirmiştir.

İlk iki harekatta İngilizler yenilmişti... Üçüncüsünde gaz kullanan İngilizler (General Edmund Allenby) Türkleri yendi!


HATIRLIYORUZ

ÇANAKKALE //


*


In World War I, everywhere they mention that the Germans were the first to use poisonous gases, but no one, except Mustafa Kemal Atatürk, mentions that the British used poisonous gases at Gallipoli!....

Mustafa Kemal became the Commander of Anafartalar Group on 8 August 1915. One day during these battles, the following rumour spread among the officers and soldiers: "The enemies will use poison gas."

In the 1st World War, this was the most terrible demoralising news.  Mustafa Kemal says:

"I thought, the Turkish army did not have any measures and means to counter this at that time. I immediately came up with the idea that even if the enemy used poison gas, it would have no effect on us, because they were on the flat plain by the sea and we were on higher ground. This news spread among the army units. Indeed, the enemy made a small test, but the change in the direction of the wind at that time also helped us to get rid of this gas scourge, and thus the morale of our soldiers and their belief in us strengthened."

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 

FROM KARLSBAD MEMORIES...


Even in Gaza! Which was against the Turkish army and not against the Araps! Because in 1917 Gaza was a part of the Ottoman Empire!

According to the documents obtained from the Churchill Archives Centre, which contains Winston Churchill's notes, Churchill, the war minister of the time, argued that the Turks were 'barbarians, not human beings, and therefore poison gas could be used on them'.

The Guardian:

The British were no strangers to the use of chemical weapons. During the third battle of Gaza in 1917, General Edmund Allenby had fired 10.000 cans of asphyxianting gas at enemy positions, to limited effect. But in the final months of the first world war, scientists at the governmental laboratories at Porton in Wiltshire developed a far more devastating weapon; the top secret "M Device", an exploding shell containing a highly toxic gas called diphenylaminechloroarsine. The man in charge of developing it, Major General Charles Foulkes, called it "the most effective chemical weapon ever devised."

In the first two operations the British were defeated... in the third, the British using gas (General Edmund Allenby), defeated the Turks!..


WE REMEMBER

ÇANAKKALE-TÜRKİYE //


7 Mart 2024 Perşembe

Otopsi - Prof. Dr. Arne Burkhardt

 "Otopsi sadece hastadan sorumlu olan doktorlar için yapılan bir hizmet değil,

aynı zamanda sağlık sistemimiz için bir kamu hizmetidir.”

Prof. Dr. Arne Burkhardt



“Bu mRNA aşısını öneren kimsenin şimdi nasıl huzur içinde uyuyabildiğini anlayamıyorum. Ben bunu yapamazdım.”

Enjekteden kısa bir süre sonra ölen hastaların otopsi materyallerini inceleyen Alman patolog, meslektaşlarına bir mesaj iletiyor:

"Her zaman 'sözde' uzmanların size ne dediğini sorgulayın ... en iyi bilim insanlarına ihtiyacınız yok, hastalarla deneyimi olan sağlam düşünen insanlara ihtiyacınız var.”

K19 gen bazlı aşıların kullanıma sunulmasından bu yana birçok ani ölüm ve ciddi hastalık vakası bildirilmektedir. Başlangıçta, birkaç doktor ve bilim adamı, bu "aşıların" otoimmün hastalık, kan pıhtıları, felç, miyokardit ve daha fazlası dahil olmak üzere çeşitli komplikasyonlara yol açacağı konusunda uyarmıştı. Ek olarak, Aşı Yan Etki Raporlama Sistemi verileri, "aşılar" ve yan etkiler arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermiştir. Ancak bireysel bir vakada aşı ile yan etki ya da ölüm arasındaki ilişkiyi nasıl belirleriz? Tabi ki patoloji yoluyla.

Almanya'dan kıdemli ve oldukça başarılı bir patolog olan Prof. Arne Burkhardt aşı yan etkileriyle ilgili patolojik araştırmaların ilk öncülerinden biridir. Prof. Burkhardt, aşılanan hastaların otopsi ve biyopsi materyallerini incelemek için 2021'de emekli oldu. Prof. Burkhardt'ın çalışmaları sadece aşı nedenselliğine dair güçlü kanıtlar sağlamakla kalmadı, aynı zamanda bu "aşı" dedikleri biyolojik silaha karşı çıkan diğer doktorların ve bilim adamlarının profesyonel tıbbi hipotezlerini de doğrulamış oldu.

Gazeteci Taylor Hudak, Mayıs 2023'teki ölümünden kısa bir süre önce Almanya'nın Reutlingen kentindeki laboratuvarında Prof. Burkhardt ile röportaj yapmıştı. Prof. Burkhardt, bulgularının birçoğunu ve hangi test mekanizmalarını kullandığını ayrıntılı olarak açıklıyor. Ek olarak, halk sağlığı endüstrisi, akademik ve tıp bilimi hakkındaki bakış açılarını ve onu bu işi yapmaya neyin motive ettiğini de paylaşıyor.


video İngilizce

Patolog Arne Burkhardt'ın Son Röportajı - mRNA Ağularının Ciddi Tehlikelerini Ortaya Çıkarmak:



NOT: Bu biyolojik silahı tavsiye edenler, hatta olmak istemeyenlere de hakaretler yağdırıp, tehdit edenler birer katildir! Bu dünyanın görüp görebileceği en büyük soykırımdır! Hem de DSÖ ve hükümetler eliyle! Ayrıca başka bir olay da; "olmamış" olanlar olmamış olmakla da korunamamakta ! Çünkü bu "enjekteler" hem döküyor, yani özellikle ilk zamanlarda ten temasıyla diğerlerine bulaşıyor, hem de kan bağışıyla "olmamış" olan kişiye geçebiliyor (ki örneği var (link); ABD'de ağuyu olmuş kişinin kan bağışı, ağuyu olmamış olan kişiye verildiğinde neredeyse ölümle sonuçlanacaktı!)....


Resmen bir Rus Ruleti !!!

11 Şubat 2024 Pazar

Akademi Dünyasında Sahtekarlık

 





Cengiz Özakıncı: İşte, Avustralya devletinin 167 BİN küsür Dolar ödeyerek yazdırmış olduğu kitap Lozan Barış Antlaşmasını lanetleyip Sevr'i öven, Atatürk'e ve Milli Mücadele önderlerimizi soykırımcı faşist damgası yapıştıran ve Kurtuluş Savaşımızı, Milli Mücadelemizi Ermenilere, Rumlara soykırım olarak damgalayan kitap BU ! İşte bu kitaba Avustralya hükümeti, bu düşünceleri ve yargılarıyla yaysın diye 167 BİN Dolar vermiş.


Levent Yıldız : Yani bir başka değişle 5 MİLYON 125 BİN Lira yaklaşık. Servet ödemiş, servet...


Cengiz Özakıncı: Evet, Türkiye'de birkaç tane ev satın alabilir !


Levent Yıldız : Eskidendi alırdı hocam onu, ev alamaz belki ama, gene de bir yazar için çok para yani, 167 Bin Dolar para verilen bir yazar, yurtdışında da yani, hele popüler olmayan bir konuda yazıyorsa çok zor.


Cengiz Özakıncı: Evet, Bunun bir psikolojik harekât kampanyası olduğunu açık ve net olarak söylüyoruz. Yani bir hükümetin Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerine yönelik, Türkiye Cumhuriyeti'ni Lozan'la birlikte gayri meşru ilan etme, kurucularını Mussolini ve Hitler'le bir tutmak ve dünya kamuoyunda Türkiye Cumhuriyeti'nin soykırım üzerine kurulmuş bir devlet olduğu propagandası için vermiş Avustralya Hükümeti bu BEŞ MİLYON Türk Lirasını!


Türkçesi



Avustralya Hükümeti: "... iki monografi, üç toplu cilt, çeşitli makaleler ve bir sergi aracılığıyla yayınlanan bu Gelecek Bursu, İslamcılık ve aşırı milliyetçiliğin tarihsel analizini ve bilgisini önemli ölçüde geliştirmiştir; Ermeni soykırımı; Osmanlı Saltanat-Halifeliğinin düşüşü; ve Türk ulus devletinin temeli. 24-25 Nisan ise ANZAC ile Ermenilerin birbirine bağlayan ulusal bir anma anlamına geliyor."


Cengiz Özakıncı: Bunu Avustralya devleti diyor. Diyor ki: Biz Avustralya Devleti olarak ANZAKların 25 Nisan 1915 gününü Gelibolu'da işgal kuvveti olarak karaya çıkmalarıyla, Ermeni soykırımı propagandacılarının soykırım anma tarihi olarak belirledikleri 24 Nisan 1915'i ikisini birden Avustralya Devleti olarak anıyoruz, diyor bu kitapta! Burada bir devletle karşı karşıyayız, yazar burada bir araç. Devletin çalışması söz konusu. Finans 826 BİN Dolar, yazar Prof.Hans Kieser !





Tarihin Bilinmeyen Yüzü - Video link:

Levent Yıldız:

Son altı haftalardır Hans Lukas Kieser'in Cambridge Üniversitesince yayınlanan İngilizcesi "When Democracy Died" ve Türkçesi ("Demokrasi Öldüğünde / Kalıcı Lozan Barışı!") adıyla yayımlanan kitabını irdelemekteyiz. Çünkü: Cambridge Üniversitesinin bu yayınında, Milli Mücadelemize, Lozan'a ve Türk Devrimine yönelik pek çok suçlama ve iftira yer alıyor. 

Bu iddiaları, suçlamaları, yalanları, iftiraları tek tek ele alarak Akademik Dürüstlük ilkesine uygunluk açısından irdeleyen Cengiz Özakıncı:

* 30 Aralık 2023 günlü öğrencemizde: bu  yayınlarda Akademik dürüstlük ilkelerinin sistematik olarak çiğnendiğini saptadı.

* 6 Ocak 2024 günlü öğrencemizde: Lozan Barış Antlaşmasına yönelik suçlama, iftira ve saldırıların, başta Cambridge ve Oxford olmak üzere Yale, Harvard gibi dünyaca ünlü üniversitelerden eş zamanlı akademik yayınlarla bir kampanya olarak yürütüldüğünü belgelerle kanıtladı.

* 13 Ocak 2024 günlü öğrencemizde: Avrupa'da Mussolini Faşizmi ve Hitler Nazizminin Kemalizmi rol model aldıkları yalanını çürüttü.

* 20 Ocak 2024 günlü öğrencemizde: Kurtuluş savaşımızda Ermeni-Rum soykımı yapıldığı, Maraş'ta Ermeni soykırımı, Karadenizde Pontus Rum soykırımı yapıldığı yalanlarını çürüttü.

* 27 Ocak 2024 günlü öğrencemizde: Kurtuluş Savaşımızda ordumuzun İzmir'i yaktığı ve İzmir'de Ermeni Rum soykırımı yaptığı iftirasını belgelerle çürüttü.



Boas: "Araştırmalarını siyasi casusluk için bir kılıf olarak kullanan bir bilim adamı.... bilim adamı olarak sınıflandırılma hakkını kaybeder... Bilimi casusluk faaliyetlerine kılıf olarak kullanarak fuhuş yapmıştır." 


SB: Antropolog Franz Boas (1919) casus-bilim insanlarının yaptığı işe 'fuhuş-bilimi' demişti. Hans Lukas Kieser de bu tip "bilimciler"in sınıfına girer ve "müşteri" haklıdır diyerek "parayı verenin düdüğünü çalmış". Bu gibi sözde "bilimciler" de ana akım medyada parlatılır! / Casus Arkeologlar - Link


Ismarlama Tarih!
The author of "When Democracy Died" and "Talaat Pasha : Father of Modern Turkey" has written bespoke history and committed fraud in science.
Prof ! Hans Kieser is a prostitute of science !

Franz Boas:
"A scientist who uses his research as a cover for political spying forfeits the right to be classified as a scientist.... prostituted science by using it as a cover for their activities as spies." 



10 Kasım 2023 Cuma

Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk Dersi

 

Cengiz Özakıncı.

Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk Dersi.

📚


UNESCO'nun Atatürk konulu ikinci etkinliği (*), 100. doğum yıldönümü kutlamalarıydı. Türkiye delegesi, Atatürk'ün doğumunun 100. yıldönümü etkinliklerine UNESCO'nun da katılması önerisini Almanya, Avusturya, Rusya, Bulgaristan, Portekiz, Meksika, Tunus, Pakistan, Endonezya, Nijerya'nın imzalarıyla 27.10.1978 günü Genel Direktör'e sunmuş; öneri 15 Kasım 1978 günü görüşülmüş; İngiliz Heyeti'nden B.B.Shaffer'in başkanlık ettiği oturumda yapılan oylamada, hiç olumsuz oy çıkmamış; hazır bulunan 82 ülke olumlu, bir ülke (İsveç) çekimser oy kullanmıştır. 


İsveç delegesi: "Yıldönümleri anılan insanların sayısı çoğalıyor, bu yüzden böyle oy kullandık" deyince, Sovyet Rusya delegesi; "Kemal Atatürk bu çağa damgasını vurmuş bir insan, o sayısı çok insanlardan değil" demiş; Komisyon Başkanı Shaffer de "Burada bulunan komisyon üyelerinin hepsi bu görüşü paylaşırlar elbette", diyerek İsveç'in çekimser tutumunu yadırgadıklarını belirtmişlerdir.


UNESCO'nun Atatürk'ün doğumunun 100. yıldönümü anmalarına katılma kararı 27 Ekim-15 Kasım 1978.


UNESCO Genel Konferansı;

- Uluslararası anlayış, işbirliği ve barış yolunda çaba göstermiş seçkin kişilerin gelecek kuşaklar için örnek olacakları inancıyla,

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 100. yıldönümünün 1981 yılında kutlanacağını anımsatarak;

- UNESCO'nun yetkisi içerisine giren tüm alanlarda onun olağanüstü bir reformcu olduğunu gözönünde tutarak;

- Özellikle sömürgecilik ve emperyalizme karşı açılan ilk savaşlardan birinin önderi olduğunun ayırdında olarak;

- İnsanlar arasında hiçbir renk, din ve ırk ayırım gözetmeyen bir uyum ve işbirliği çağının doğacağını, tüm yaşamı boyunca savunmakla, halklar arsında karşılıklı anlayış ruhu ve dünyanın ulusları arasında kalıcı barışı teşvik konusunda seçkin bir örnek oluşturduğunu anımsatarak;


1 Türkiye Cumhuriyeti'nin her zaman barışı, insan haklarına saygıyı ve uluslararası anlayışı teşvik etmek doğrultusunda çaba göstermiş olan kurucusu Atatürk'ün çalışma ve kişiliğinin çeşitli yönlerini ortaya koymak üzere düzenlenen giderleri hükümetçe karşılanacak bir uluslararası sempozyumun 1980 organizasyonu için, UNESCO'nun Türk Hükümeti ile entellektüel ve teknik konularda işbirliği yapmasına kara verilmiştir.

2 Bu kararın uygulanması için gereken tüm düzenlemeleri gerçekleştirmesini Genel Direktör'den rica eder.

UNESCO'nun bu kararı dünyanın çeşitli ülkelerinde değişik etkinliklerle uygulandı. Örneğin, ABD'de New York Belediye Başkanı Edward Koch, New York Times gazetesinde kendi imzasıyla yayımlanan tam sayfa duyurusunda, UNESCO kararını yayımlayarak, 19 Mayıs 1981'i "Atatürk Günü" olarak ilan etmişti.

O tarihlerde Atatürk'ü ve Türkiye Cumhuriyeti'ni öven UNESCO üyesi devletler; şimdi Atatürk'ü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk dönemindeki uygulamalarını karalama, suçlama yarışındalar... (**)



(*) Birincisi, 25 Mayıs 1962'de alınan karardır. Atatürk ölümünün 25. yılında, yani 10 Kasım 1963'te tüm dünyada anılacaktır. Basında yayımlanan haber:

"O güne dek büyük kişiliklerin ancak 50. veya 100. ölüm yıldönümlerinde anılmasına karar veren Konsey, Atatürk'ün seçkin kişiliği nedeniyle 25 seneyi yeterli görmüştür. Anma törenleri gelecek yıl 10 Kasım 1963'te yapılacaktır. Merkezi Paris'te bulunan UNESCO teşkilatı 1963 senesini Atatürk Yılı olarak ilan edecektir. Bu münasebetle, Atatürk'ün 25'inci ölüm yıldönümü için hazırlanacak Atatürk Plağı 10 Kasım'da bütün dünya radyolarında yayınlanacaktır. Bu plakta (ABD Başkanı) Kennedy, (İngiltere Başbakanı) Macmillan, General MacArthur, İran Şahı, (Almanya Başbakanı) Dr. Adenaeur ve Pakistan Devlet Başkanı Eyüp Han, Atatürk hakkında ikişer dakikalık birer konuşma yapacaklardır."


10 Kasım 1963'de bu sesli iletilere Tunus Cumhurbaşkanı Habib Burgiba, Hindistan Başbakanı Nehru, İngiltere Başbakanı Sir Home, Batı Almanya Şansölyesi Erhard'ın kendi gönderdikleri sesli iletiler de eklenmiş ve hepsi, saat 21'de Ankara radyosundan kendi sesleriyle yayımlanmıştı.

ABD Başkanı Kennedy'nin 10 Kasım 1963 günü yayımlanan ve ses kaydı John F.Kennedy Başkanlık Kütüphane ve Müzesi'nde korunan konuşması şöyleydi:

"Kemal Atatürk'ün vefatının 25'inci yıldönümünü anma törenine iştirak edebilmekten şeref duymaktayım. Atatürk adı insana bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyayı ileri görüşlü anlayışını ve bir asker lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır... Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan hür bir Türkiye'nin doğması, yeni Türkiye'nin hürriyet ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri Atatürk'ün ve Türkiye'nin giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir milletin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir misal mevcut değildir. Atatürk'ün bağımsız bir Türkiye'de, hür ideallere bir idare kurulması için hazırladığı sağlam temel, şimdiki sıkı ittifakımızın dayanağıdır. Bizi Atatürk'ün memleketine ve onun Türkiye'de ve dünyada yerleşmesine hizmet ettiği ideallere bağlayan bu ittifaka Amerika Birleşik Devletlerinin bir ortak olabilmesinden gurur duyuyorum. Vefatının yıldönümünde bu büyük adamı saygı ile selamlarım."


Cengiz Özakıncı

Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk Dersi.

📚




(**) Oysa;

Ülkelerin Atatürk gibi düşünüp, Atatürk gibi hareket eden siyasetçilerine ihtiyacı var.

Dünya'nın Mustafa Kemal Atatürk'e ihtiyacı var.

SB



Ufkun ötesini görebilmek...
1881 - 193∞



19 Mayıs 2023 Cuma

Söz Meclisten Dışarı - Ahmet Taner Kışlalı

 


Söz Meclisten Dışarı

Ahmet Taner Kışlalı, 1994


İşte size bir pazar bulmacası.

Aşağıdaki seçim vaatleri hangi partiye ait?


"Tekeller kamulaştırılacak... Toptancı ticaretin karı paylaştırılacak.. Büyük mağazalar küçük esnafa kiralanacak... Toprak reformu yapılacak... Üretime katkı yapmadan kazanç sağlayan 'mali kapitalizm'e karşı önlem alınacak..."


Elbette ki bunlar bir sosyalist parti'nin seçim bildirgesinden. Ama 'nasyonal sosyalist' bir partinin seçim bildirgesinden...

Adolf Hitler'in, Alman Nasyonal Sosyalist Partisi'nin...

Sol gösterip sağ vurmanın, seçmeni aldatmanın tarihteki en görkemli örneği... Partinin, bu aldatmayı içlerine sindiremeyen gençlik, örgütü eleman ve önderlerini nasıl bir gecede "temizlediği" de , Nazizmin tarihindeki bir başka "ilginç" sayfa..


Mussolini de -bacağından asılarak noktaladığı yoluna- sol yumruğunu göstererek başlayanlardandı.

Önce düzene "tepki" uyan kitleleri peşine taktı. Oyların üçte birini topladı.

Tıpkı bizim bir "rahmetli" devlet büyüğümüz gibi, "güzel" bir seçim sistemi sayesinde, üçte bir oyla meclisteki sandalyelerin üçte ikisini ele geçirdi.

Ve sonunda, o üçte ikilik çoğunluğa dayanarak, anayasayı değiştir. Diğer partileri kapattı. Tarihin karanlık bir dönemine damgasını vuracak olan "faşizm"i kurdu...

Her şey yasalara uygundu. Seçimler de, anayasa değişikliği de, yeni çıkardığı yasalar da...

Her şey kitabına uygundu, yasaldı, ama "meşru" değildi!..


Nazizmi ve faşizmi yaşayan Avrupa'nın gözleri açıldı.

İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen dönemde anayasaların çerçevesi değişti. Hak ve özgürlükleri güvence altına almaya özen gösterildi. Anayasayı değiştirmek zorlaştırıldı. Yasaların anayasaya uygunluğu "katı" kurallara bağlandı.

Daha da önemlisi...

Demokrasinin olanaklarından yararlanarak demokrasiyi yok etmenin yolları tıkandı. Özgürlükleri yok etmek özgürlüğünün olamayacağı kabul edildi!..

Batı, ateşin maşa ile tutulması gerektiğini, elini yakarak öğrendi. "Akıllı" uluslar da, onların başına gelenlerden ders alarak öğrendiler...


(Tıpkı Kemalizmin -Batı'daki gibi kuşaklar boyu kan döküp telef olmasına gerek kalmadan- Türk işçisine tüm sosyal ve siyasal hakları tanıması gibi!...)


Humeyni, İslam Cumhuriyeti'ni kurmadan önce, Paris'ten İran halkına mesajlar yolluyordu. Hemen tüm toplum kesimlerine mavi boncuklar dağıtıyordu.


"Adil ve huzurlu" bir toplum vaat ediyordu.

Şöyle diyordu:

"İslam Cumhuriyeti kurulunca, herkes yasa güvencesi altında olacaktır. Kimsenin güvenliği tehdit altında olmayacaktır. Kimsenin evine girilmeyecektir. Kimse, şüphe üzerine yakalanmayacak, tutuklanmayacaktır."


Ve zaman geçti, İslam Cumhuriyeti kuruldu.

Kendilerinden kuşkulanan kişiler tutuklanmadılar, çoğunlukla anında kurşuna dizildiler. Yanıbaşındaki eşi, kuşkulanıldığı için zorla alınıp götürülen bir yabancı işadamı, elçiliğin birkaç gün süren uğraşlarından sonra şu "resmi" yanıtı aldı: "Eşiniz fahişe sanıldığı için kurşuna dizilmiş. Bu yanlışlıktan dolayı özür diliyoruz."


Hitler komünistleri temizlerken, sosyal demokratlar belki de için için memnundular. Sosyal demokratlar feryat ederken, liberaller kulaklarını tıkamışlardı.. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" der gibi...


Sıra liberallere geldiğinde ise sesini yükseltebilecek kimse kalmamıştı zaten...

Tarihte felaket hiçbir topluma birden bire gelmez...

Adım adım, haber vere vere gelir.

Tarih yanlışlıkları affetmez! Özür dilemez!

Ve ancak "ders alınmadığı" zaman yinelenir.


Ağaçlarla uğraşmaktan ormanı göremeyenler ise, bu aymazlıklarının bedelini ağır öderler.

Ve ne yazık ki, sadece kendileri ödemekle kalmaz, tüm topluma da ödetirler!..


Ahmet Taner Kışlalı

Cumhuriyet, 27 Mart 1994

Bu yazı yerel seçimlerin yapıldığı gün yayınlanmıştır.

Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi, 1997




4 Ekim 2022 Salı

İnsanlık nereye gidiyor?

 

"İnsanlar hacklenebilen hayvandır" diyen WEF (Dünya Ekonomi Forumu) danışmanı Harari (Humans are now hackable animals), 

"Hiçbir şey güçten daha afrodizyak değildir... Petrolü kontrol edersen ülkeleri, gıdayı kontrol edersen halkı kontrol edersin" diyen Kissinger (1974) ve

"Hiçbir şeye sahip olmayacaksınız ve mutlu olacaksınız" diyen Kissinger'ın öğrencisi WEF kurucusu Schwab...





“They own everything….They got you by the balls.”

George Carlin



Ve GERÇEKLER

* The Big Reset Movie (video) Truth of the "Pandemic", by İnicio İngles

* Uninformed Consent (video), Written & Directed by Todd Harris, Matador Films.(or link)

* Covid War Crimes: A United Nations Bio-Weapon by Dr. Fleming (video)

* Dr. Paul Alexander "This is bioweapon" (video), (or link) (or link)

* Dr. Zelenko (video)

* Dr. Mike Yeadon and Dr. Paul Alexander (video)

* Mind Control Neuroweapon In The Vaxx: Hidden Document Exposes Jab Can React To 5G Towers (video)

5G Apocalypse - The Extinction Event (video), A Full-Length Documentary by Sacha Stone

The Age Of Transitions - Eugenics, Transhumanism, Post-Humanism (video). The Age Of Transitions Is A Documentary About Converging Technology, Transhumanism, Artificial Intelligence, Life Extension, Brain Implants, Social Science, Propaganda, Nanotechnology, Eugenics, Geopolitics, World Revolution, And More.

* Dr. Peter McCullough, MD, MPH, Jun 27, 2022 Texas Senate HHS Testimony (video)

* Dr.Naomi Wolf: The American Medical Association Lied To Pregnant Women About The Covid Vaccine's Effect on Them and Their Baby (video)

* Dr. Byram Bridle, leading viral immunologist and vaccinologist on COVID-19 vaccines (video)

* Dr. Geert van den Boosche and Dr. Paul Alexander "Do not jab your children with these C-19 V !" (video)

* Financial System - Lawless Criminal Control Syndicate – Catherine Austin Fitts (video)

* Dr. Jane Ruby: Jabbed Are Now A New Human Species: Homo Borg Genesis (video)


** VAXXED: From Cover-Up To Catastrophe (video)

** VAXXED II: The People's Truth (video) (or link)



Adverse Events of Pfizer ! (pdf) ! 9 pages !










9 sayfa yan etki mi? Hem de hayatını riske atan, ölümcül olan!




Dr. Eli David (Link)


Önemli linkler:

Dr. Korry - FLCCC

The Epoch Times

Biyolojik Laboratuvarlar

* BIOTECHNOLOGY: GENETICALLY ENGINEERED PATHOGENS

by Joel O. Almosara (2010) - PDF

* Great Game İndia

* Renz Law

The Defender / Kennedy

VigiAccess (Avrupa yan etki takip)


!

Küresel çapta yalan söylendi,

Küresel çapta işbirlikçileriyle birlikte aldattılar,

Küresel çapta suç işlediler.

!

28 Ekim 2021 Perşembe

İklim Değişikliği ve 5G

 

"Havayı kontrol eden Dünya'yı kontrol eder."

Lyndon B.Johnson
ABD eski Başkanı
"The Dimming" belgeselinden



Arslan Bulut / Florida'da aşı yerine antikor tedavisi

28 Ekim 2021 / Yeniçağ-link

Türkiye'yi yöneten kadro ise aşı ve iklim konusunda küresel dayatmaları harfiyen uyguluyor. Öyle ki Çevre Bakanlığı'nın adı "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı" diye değiştirildi! Paris İklim Andlaşması onaylandı. Derken Tayyip Erdoğan, "Bir süredir müzakereleri yürütülen, ülkemize Yeşil İklim Fonu'ndan 3 milyar 157 milyon dolar kaynak sağlanmasıyla ilgili mutabakat zaptının geçtiğimiz günlerde imzalandığının müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum." dedi.

Bu para, tarım ve hayvancılıkta yeni dayatmaların pilot bölge olarak önce Türkiye'de uygulanacağını gösteriyor. Zira parayı veren düdüğü çalar! Bu süreç, büyükbaş hayvanların uydurma bir sebeple itlaf edilmesi gibi girişimlere, su kaynaklarının kullanımına sınırlama getirilmesine, dolayısıyla tarım üretimin azalmasına ve gıda krizine kadar gider. Su ve gıdayı kısıtlarsanız, dünya nüfusu azalır! Aşıların hedefi de son olarak Fethiye'de görülen Bill Gates'e göre dünya nüfusunu azaltmak değil miydi? İnanmayan, birazcık araştırsın! ///



Suçu "ineklere" atıyorlar, oysa gelecekteki küresel sıcaklığın sebebi 5G; Yeryüzündeki baz istasyonları ve uzaydaki uydular, "Sera Gazı"nı yaratacak! Ayrıca hayvancılığı bitirmek istemeleri "Yapay Et" üzerinden kazanç sağlamak içindir!


Corona semptomları da aynı değil mi?
Soru: Deneysel gen-bazlı sıvılar (aşı-adayları) ile 5G ve iklim değişikliği arasındaki bağlantı nedir?

* Why are scientists worried about 5G?

5G & Oxygen / video

"Bilim adamları, oksijen moleküllerinin özelliklerindeki bu değişikliğin artık kanımızdaki hemoglobinle etkili bir şekilde bağlanmalarına izin vermeyeceğinden endişe ediyorlar.

> bu muhtemelen solunum sıkıntısına yol açabilir.

> korona ile yaşanan artan solunum sıkıntısını açıklayabilir."


"Scientists worry that this change in the propersties of oxygen molecules will no longer allow them to effectively bond with the hemoglogib in our blood.

> which could possibly lead to respiratory distress

> may explain the increased respiratory distress experienced with corona" ///





Mikrodalgafırınları (2.5ghz) gıdanın içindeki su moleküllerini (H2O) titreştirir, ortaya çıkan enerji ısıya dönüşür. Frekans arttıkça atmosferdeki gazlar zayıflar. 60ghz de oksijen emilir ve zayıflar, 5G 2.6-60ghz arasındadır. Yeryüzündeki su buharlaşır. Sıcaklık artıkça nem oranı artar.


ÖNEMLİ: Yaşa göre vücudumuzun %45-75'i sudan oluşur. 20ghz ve üstü frekansların etkisi insan hayatını tehlikeye atar! Oksijen yetersizliği! Yani, gelecekte HAVAyı da satacaklar, çünkü Oksijen maskesi olmadan yaşayamayacak!



* 60-GHz oxygen band: precise broadening and central frequencies of fine-structure lines, absolute absorption profile at atmospheric pressure, and revision of mixing coefficients / PDF

M.Yu.Tretyakov, M.A.Koshelev, V.V.Dorovskikh, D.S.Makarov, P.W.Rosenkranz

Published 2005, Journal of Molecular Spectroscopy / https://doi.org/10.1016/j.jms.2004.11.011

Abstract

The 60-GHz band of 16O2 was studied at room temperature and at low (up to 4 Torr) and atmospheric pressures. Precision measurement of central frequencies, self-broadening, and N2-broadening parameters of fine-structure transitions up to N = 27 was performed by use of a spectrometer with radio-acoustic detection (RAD). The measured parameters are compared with GEISA/HITRAN databanks, MPM92, and other known data. An improved set of the oxygen fine-structure spectroscopic constants is obtained. The absorption profile was recorded in the range 45–96 GHz for laboratory air and pure oxygen at atmospheric pressure by use of a resonator spectrometer with noise level of about ± 0.05 dB/km, and used for deducing the first-order line mixing coefficients and for quantitative assessment of second-order mixing effects. A refined set of MPM parameters is derived from the new data and presented here.




"Paris İklim Anlaşması" ihanettir, soykırımdır!

Nüfus azaltması > "AŞI" diyen de bu, Yapay et ve gıda kontrolü diyen de bu, Havayı kontrol etmek isteyen de bu.



Bill Gates, kripto para değil, Trakya'da toprak alıyor!

Arslan Bulut, 23 Nisan 2021/Yeniçağ-link

Türkiye Kanal İstanbul güzergahının iki tarafındaki toprak satışlarını konuşurken, Bill Gates'in, Edirne ve Kırklareli'nde 22 bin dönüm tarım arazisi satın aldığı bildirildi. Trakya 2000 Sitesi'nin haberine göre Gates'in Türkiye'de toplam 56 bin dönüm arazi aldığı öğrenildi. ///



Trakya'da 5G ?

Türkiye 5G istasyonlarının Faz 1 ve Faz 2 durumları: link


Dünyada 5G istasyonlarının haritasında Türkiye'de sadece İstanbul görülüyor! /link




* "In Historic Decision, Federal Court Orders FCC to Explain Why It Ignored Scientific Evidence Showing Harm From Wireless Radiation"

16 April 2021 /Enviromental Health Trust / link

“Cep telefonları bir ilaç olsaydı, yıllar önce yasaklanırlardı. 5g'nin piyasaya çıkmasına asla izin verilmezdi. FCC tarafından göz ardı edilen yayınlanmış çalışmaların giderek artan bir gövdesi, kablosuz radyasyona maruz kalmanın, özellikle çocuklar için çok sayıda sağlık etkisine yol açabileceğini açıkça göstermektedir. Araştırmalar, kablosuz radyasyonun kanser riskini artırdığını, hafızaya zarar verdiğini, beyin gelişimini değiştirdiğini, üreme sağlığını etkilediğini ve çok daha fazlasını gösterdiğini gösteriyor. Ayrıca, fcc'nin cep telefonu ve hücre kulesi radyasyonuna günlük maruz kalmamızı ölçme şekli ölümcül derecede kusurlu ve yanlış bir güvenlik duygusu sağlıyor.”

“If cell phones were a drug they would have been banned years ago. 5G would never have been allowed to market. An ever mounting body of published studies — ignored by the FCC — clearly indicates that exposure to wireless radiation can lead to numerous health effects, especially for children. Research indicates wireless radiation increases cancer risk, damages memory, alters brain development, impacts reproductive health, and much more. Furthermore, the way the FCC measures our daily exposure to cell phone and cell tower radiation is fatally flawed and provides a false sense of security.” ///


 Kanda pıhtı gibi insan üzerindeki etkileri - 5G link


Dr.Devra Devis; (link) (link)

Kablosuz radyasyon frekansları daha hızlı ve daha yüksek hale geldikçe, penetrasyon* derinliği azalır, ancak emilim oranı artar.

[*Penetrasyon derinliği, elektromanyetik radyasyonun nüfuz edebileceği bir malzemedeki derinliktir. Elektromanyetik radyasyon bir nesneye çarptığında, bir kısmı nesneden sıçrar, ancak bir kısmı emilir.]

Çocuklarda daha düşük frekanslar beyinlere ve bedenlere derinlemesine emilir, çünkü kafatasları yetişkininkinden daha incedir. Gelişmekte olan beyinlerinin nöronları tamamen miyelinli* değildir ve beyinleri daha fazla sıvı içerir. Sonuç olarak, çocuklar beyne maruz kalma başına yetişkinlere göre orantılı olarak daha fazla kablosuz radyasyon emeceklerdir.

[*Birçok nöron, aksonları etrafında, hücre dışı sıvıdan izole eden beyazımsı bir maddeye sahiptir. Bu madde miyelindir. Bu miyelin kılıfları sinir sistemimizde çok önemli bir işleve sahiptir: sinir impulslarının hızlı ve etkin bir şekilde sinir hücreleri arasında iletilmesini sağlar; beyin ve omurilik.]

5G'nin 30 ila 300 GHz arasındaki daha hızlı mm dalga frekansları cilt yüzeyinin içine ve hemen altına emilir. Maruz kalan biyolojik olarak etkililenir. 

ABD Savunma Bakanlığı, yüksek güçlü mm dalgalarına sahip silahlar geliştirdi. Ağrı Işını olarak da bilinen Aktif İnkar Sistemi (ADS) Afganistan'a konuşlandırıldı, hapishanelerde test edildi, Somali'de korsan caydırıcı olarak kabul edildi.

Bu frekanslar ter kanalları tarafından çok daha yüksek oranlarda emiliyor ve uzmanlar 5g'nin güvenliği konusunda uyarıyor. Bu ter kanalları EMF antenleri olarak görevi görür.

5G frekansları sıcaklık artışlarında büyük artışlara neden olabilecek. Maruz kalanlarda kalıcı doku hasarına neden olabilir.

Arılar ve böcekler 5g'den üç kat daha fazla güç emer, bu da polenlemede büyük değişikliklere yol açar.


Arılar kaybolursa, ekosistem çöker, insan nesli tükenir.

5G ile sıcaklık artar. Hayvanlarda davranış bozuklukları, genetik hasar, üreyememesi ve göç. İnsanlarda beyin, sperm, göz, bağışıklık sistemi ve genetiğinde hasarlar, davranış değişiklikleri, demans/alzheimer, kanser. Bakteriler direnç kazanır. Bitki&ağaçlar kurur, ekosistem bozulur!


İklim değişikliği, kıtlık, susuzluk, ölüm > Nüfusun azalması...


* 5G: THE UNREPORTED GLOBAL THREAT

Dr Devra Davis

May 19, 2019 by ES-Ireland /link



Lloyd Burrell - 5G Radiation /link

5G Up in the Air: Do manmade wireless radiation transmissions threaten the earth’s atmosphere? - 15 July 2021



* Elektromanyetik (EM) Kirlilik – Tablet Kullanımı ve Çocuklarımız

Elektromanyetik Alanların Sağlık ve Biyolojik Etkileri var mı?

Gazi Üniversitesi - link




* THE MICROWAVE ABSORPTION SPECTRUM OF OXYGEN - PDF

M. W. P. STRANDBERG, C. Y. MENG, J. G. INGERSOLL

TECHNICAL REPORT NO. 87, NOVEMBER 19, 1948

RESEARCH LABORATORY OF ELECTRONICS

MASSACHUSETTS INSTITUTE OF TECHNOLOGY



!!! "Ancak, saldırgan hava şartlandırma çabaları kesinlikle ABD güçleri tarafından büyük bir titizlikle üstlenilse de, bir düşmanın özel bir hava durumu değiştirme yeteneği elde etmesine izin veremeyeceğimiz açıktır."  !!!

* Weather as a Force Multiplier: Owning the Weather in 2025

A Research Paper Presented To Air Force 2025

by Col Tamzy J. House, Lt Col James B. Near, Jr., LTC William B. Shields (USA), Maj Ronald J. Celentano, Maj David M. Husband, Maj Ann E. Mercer, Maj James E. Pugh

August 1996 /PDF

Conclusions

The world’s finite resources and continued needs will drive the desire to protect people and property and more efficiently use our crop lands, forests, and range lands. The ability to modify the weather may be desirable both for economic and defense reasons. The global weather system has been described as a series of spheres or bubbles. Pushing down on one causes another to pop up.

We need to know when another power “pushes” on a sphere in their region, and how that will affect either our own territory or areas of economic and political interest to the US.

Efforts are already under way to create more comprehensive weather models primarily to improve forecasts, but researchers are also trying to influence the results of these models by adding small amounts of energy at just the right time and space. These programs are extremely limited at the moment and are not yet validated, but there is great potential to improve them in the next 30 years.

The lessons of history indicate a real weather-modification capability will eventually exist despite the risk. The drive exists. People have always wanted to control the weather and their desire will compel them to collectively and continuously pursue their goal. The motivation exists. The potential benefits and power are extremely lucrative and alluring for those who have the resources to develop it. This combination of drive, motivation, and resources will eventually produce the technology. History also teaches that we cannot afford to be without a weather-modification capability once the technology is developed and used by others. Even if we have no intention of using it, others will. To call upon the atomic weapon analogy again, we need

to be able to deter or counter their capability with our own. Therefore, the weather and intelligence communities must keep abreast of the actions of others.

As the preceding chapters have shown, weather-modification is a force multiplier with tremendous power that could be exploited across the full spectrum of war-fighting environments. From enhancing friendly operations or disrupting those of the enemy via small-scale tailoring of natural weather patterns to complete dominance of global communications and counter-space control, weather-modification offers the war fighter a wide-range of possible options to defeat or coerce an adversary. But, while offensive weathermodification efforts would certainly be undertaken by US forces with great caution and trepidation, it is clear that we cannot afford to allow an adversary to obtain an exclusive weather-modification capability."



* Climateviewer Maps / link


"It's Easier to Kill than Control a Million People" Brzezinski

* GeoEngineering Watch "Waging Weather Warfare On World Populations"

2 January 2018 Video:


Havaya bırakılan alüminyum gibi ağır metaller/elementler, aşıların içindeki ağır metaller, güneşi perdeleme, dünyayı zehirliyorlar.

Isıyı atmosferde hapsediyorlar! Havadaki Oksijen değerleri düşüyor! Alzheimer/Demans'ı yaratan Alüminyum!

"We are dealing with Sociopathic and Psycopathis personalities!"

Dane Wigington - GeoengineeringWatch - watch THE DiMMiNG to ;

İnsanlığın Dünya'nın iklimini ve yaşam destek sistemlerini manipüle etme girişimi, dizginlenmemiş kibirlerin mutlak özüdür. Devam eden küresel jeomühendislik saldırısı gezegenimizi kuşatma altına aldı. Eskiden bildiğimiz gelişen dünya artık yok, tamamen yeni ve hayal edilemeyecek kadar zorlu bir gerçekliğe doğru kör edici bir hızla hızlanıyoruz. Hava harp saldırısını açığa çıkarmak ve durdurmak için ne yapabiliriz? Devam eden cezai iklim mühendisliği işlemleri aşağıdaki PowerPoint sunumunda açıklanmaktadır. “İklim Mühendisliği, Hükümet Suçluluğu Ve Aşı Tehlikeleri" başlıklı Kuzey Kaliforniya etkinliğinde verildi.

İklim mühendisliği matematiksel olarak biyosferde açığa çıkan en yıkıcı antropojenik aktivite şeklidir. Jeomühendislik programları, gökyüzümüze yayılan yüksek derecede zehirli maddeler nedeniyle biyolojik savaş olarak da düşünülmelidir. İklim mühendisliğini açığa çıkarma ve durdurma mücadelesi yaşam mücadelesidir, daha az değil. Alarmın çalmasına yardımcı olmak için hepsine ihtiyaç vardır, güvenilir bir kaynaktan güvenilir verilerin paylaşılması çaba için esastır. Hala bir fark yaratabilirken sesini duyurun. ///




* Küresel 5G kablosuz ağlar hava tahminlerini tehdit ediyor

Yeni nesil mobil teknoloji, önemli uydu tabanlı Dünya gözlemlerine müdahale edebilir.


Global 5G wireless networks threaten weather forecasts

Next-generation mobile technology could interfere with crucial satellite-based Earth observations.

Alexandra Witze / 26 April 2019 /nature com link

doi: https://doi.org/10.1038/d41586-019-01305-4



Bu küresel ısınma sorununu halletmeliyiz. Küresel ısınma teorisi YANLIŞ OLSA BİLE,
ekonomik ve çevre politikası açısından doğru olanı yapıyor olacağız.


Önceki paylaşımlar:

Baz istasyonları

Arılar ölüyorsa

Salgın ve 5G

Ani Kuş ölümleri, 5G ve Event201