Translate

2 Ağustos 2015 Pazar

TANRI DAĞLARI...







"ALLAHUEKBER" DAĞLARI'NIN ASIL ADI 
"TANRI" DAĞLARI'DIR 
VE ÖZ TÜRKÇEDİR.

KARLUK-KARDUK - OĞUZ
AFRASYAB-ŞEDDADOĞULLARI-RAVAD-SELAHADDİN EYYUBİ
KARS-ANI HARABELERİ
SUVAR-ABDAL-AKHUN
MUSUL-KERKÜK
HEPSİ TÜRK'TÜR.
BU VATAN ÖZ BE ÖZ BİZİMDİR!

______________________________



"“Kürt” kelimesini, Kaşgarlı Mahmud 900 küsür yıl evvel yazdığı Divan-ı Lügat-ül Türk adlı eserinde bize tanıtmıştır. Kaşgarlı Mahmud bu ünlü eserinde “Kürt” kelimesini atın arpayı yerken çıkardığı sesle izah ederken şu örneği veriyor: “At arpanı kürt kürt yedi”. Ayrıca hıyar gibi sert şeyle yenirken çıkan sese de kürt dendiğine işaret eder. Bugünkü İstanbul Türkçesiyle kütür kütür karşılığında olduğu gibi. Kaşgarlı Mahmud, bu kelime için bir izah daha yapmaktadır. Karşgarlı’ya göre : İlkbahar ve sonbahardaki suların içerisindeki buz parçalarının adı “kürt”tür. Bugün öğreniyoruz ki; Dağıstan, Kazan; Karaçay’da da yağan kara “kürt” denmektedir.


Bir dönem üyesi bulunduğum Türk Dil Kurumu’nun çıkardığı Derleme Sözlüğü’nde çalışırken Hakkari’den Edirne’ye , Artvin’den Muğla’ya, özellikle Doğu Anadolu’da üzerinde yüründüğü zaman batmayan kara, çıkardığı sesten dolayı “kürtük” denildiğini tesbit etmiştim. Orta Anadolu’da “kurtuk” diyorlar. Anadolu’da ise basılmamış karın “kürtük” şeklinde adlandırılmasının yanısıra, “kürtün” olarak da adlandırılmaktadır. Yine Anadolu’da bu kelime, çığ ve kar yığını manasına da gelmektedir. Dağların kuzey kesimlerinde olan yatkın, boncuklaşmış kara “kürtün”, “kürtük”, kurtuk” vs. denildiği bilinmektedir. Ayrıca yaz aylarında doludan ufak, yağmurla dolu arasında yağan bir yağış türü vardır. Buğday iriliğinde veya buğdaydan biraz daha küçük kar taneleri biçiminde yağan bu yağış türüne “kürt-yarması” denilmektedir. Bilindiği gibi yarma, haşlanmış buğdaya verilen isimdir. “Kürt-yarması” tabiriyle bir benzetme yapılmaktadır. 


Anadolu’da “kürt”ün kar anlamına geldiğini açıkladıktan sonra, Doğu ve Batı Anadolu’da ve aynı zamanda Azerbaycan’da “kürt” kelimesinin kar anlamına geldiğini çoban takviminden de anlıyoruz. Çoban takvimine göre; üçüncü cemrenin Şubat ayında toprağa düştüğü gecenin yarısı için, “kürtoğlu kayada yattı” tabiri kullanılır. “Kürtoğlu kayada yattı, yarı geceye kadar diş dişe vurdu” denilir.


“Kürt”ün kar anlamına geldiğini düşündüren bir başka tesbit de “Kar Adamı Efsanesi”dir. Bu soydaşlarımızın yüksek dağların karlı yamaçlarında yaşadıkları bir gerçektir. Konuyu biraz daha incelersek 2700-2800 sene evvel bu topraklarda yaşamış ve Oğuzlar’ın amca çocuğu kabul edilen Orta Asya’daki Tanrı dağları ve Pamir bölgelerindir Karluk Türkleri’ni hatırlamamız mümkündür.


Karluklar, çevresinde yaşadıkları Tanrı Dağları’ndan gelmişlerdir. 7000 metre yükseliğiyle başlarından kar eksik olmayan Tanrı Dağları, Türkistan’ı ikiye bölmüştür, Doğu Türkistan ve Batı Türkistan. 


Tanrı Dağları’nın bir adaşı da Doğu Anadolu’muzda olup adı Allahüekber Dağı’dır. Tanrı adı bilindiği gibi öz Türkçe’dir. Medreseli kafasıyla burada da bir ad değişikliği yapılmış, değişen bir çok Türkçe ad gibi, bu dağın da adı değiştirilmiştir. 


Tanrı Dağları eteklerinde yaşayan Türkler’e Karluk Türkleri deniliyor. Oğuzname’de ise Oğuz Han’ın seferlerinde atının kaçıp karlı dağa gittiği, onu getirmeye giden kişinin karlar içersinde döndüğü ve kabilesine “KARLUK” adını verdiği bilinmektedir. Demek ki, günümüzde Kürt adı neyse, Osmanlılar’da da Karluk kelimesi aynıdır.


Hz.Peygamber hayatta iken 629 senesinde Çin’den Hindistan’a gelen bir Budist hacısının varlığı bilinmektedir. Onun seyahatnamesini Türkçe olarak da yayınladır. Bu seyahatname Avrupa dillerine de çevrilmiştir. Hi-Şang isimli bu Budist 629 senesinde şimdiki Kaşgar bölgesinden Batı Türkistan’a geçerken oradaki Karluklar’a rastlamıştır. Yazar eserinde Karluklar’a Abdallar demektedir. Bilindiği gibi Anadolu’da da çok sayıda Abdallar vardır. Efalit veya Eptalit diye tarihe geçen bu soydaşlarımızın adları : “karlı dağ yamacı”, “karlı dağ yamacında yaşayanlar” manasına gelmektedir. Biz ayrıca Kürt’ün adını Samsun’un batısındaki bir çayda da görüyoruz. Yine Kürt’ün adını Gümüşhane’de kayalık bir derede görüyoruz. Bu tür misalleri çoğaltmak mümkündür. Kelime Türkçe olunca Türkler’in yaşadığı coğrafya alanında bu kelimeye de rastlanması tabidir."


"Ansiklopedia Britannica : Kerkük ve yöresindeki Kürtlerin de Türkmenlerin soydaşı olduğunu açıklamaktadır.


Eğer şimdi arzedeceğim bilgiler bundan 60 yıl önce üniversitelerimiz tarafından Dışişleri Bakanlığımızın ilgili ünitelerine verilebilmiş olsa idi be bu yolda gerekli neşriyat yapılsaydı, hakkımız olan Kerkük ve Musul petrolleri bugün elimizde olacaktı.


Biliyorsunuz Lozan muahedesinde şimdiki Irak hududu askıya alınmıştı, ancak Şeyh Said isyanından sonra Haziran 1926 yılında gelişmeler aleyhimize oldu. Musul’u sınırlarımız dışında bırakan anormal sınır hattı çizildi. Petrol konusunun milli ekonomimizdeki yeri ve önemi hepinizce malumdur. Burada rahatlıkla benimde mensubu bulunduğum üniversitelerimizin hizmetlerini yapmadıkları gerçeği ortaya çıkmaktadır. 


Üniversitelerimizin, milli menfaatlerimizin savunulmasında ihtiyaç duyulacak akademik araştırmaları yapmaları bir zarurettir. Türkiye İslam Ansiklopedisi’nin “Kürtler” maddesini bir Rus diplomatı yazıyorsa ve bu ülkenin Türkiye üzerindeki emelleri biliniyorsa üniversitelerimizin konuya eğilmelerinin önemli açıkça ortaya çıkmaktadır."



Prof.Dr.Fahrettin Kırzıoğlu
DAĞISTAN-ARAS-DİCLE-ALTAY VE TÜRKİSTAN
TÜRK BOYLARINDAN KÜRTLER

________________



"Eski Taş-Oğuz Hanları Aravaz-Koca (Afrasyab) soyundan gelen Revvadlı - Şeddadoğulları ve Divin Emirliği ..... Fazl (Fadlun) oğlu Ebu'l-Esvar (=Süvariler Atası) Şavur ise Divin'de müstakil olarak hükümete geçtiler. (441=1049)" ; 


* Esvar/Svar = Suvar/Subar Türkleri, Sibirya'ya ismini veren Türkler, Çuvaşların da atası *


"Aran (Karabağ-Gence) ülkesinin yerli beğlerinden Şeddadoğulları ile bunların Anı koluna hizmet edip yararlıklar gösteren Divin yanından "Sahat-Çukuru) (Revan Ovası) bölgesinden çıkan Eyyublular'ın ataları, "Kürtler" soyundan ve Ravad-Ravvadiye boyundan tanınmıştır. Şeddadoğulları'nın dedelerinden "Kartuk"un adı da , şüphesiz, Türkçe ve ESKİ-OĞUZ adlarından biridir."


* Eyyublular, yani Selahaddin Eyyubi'nin atası Ravad'lar, Şeddadoğulları Türk'tür. Selahaddin Türk'tür. Kartuk / Karluk / Karduk Türkleridir. *


"455 AD-Abdaly (Hephthalites) conquer Kushans and invade India" 


* Karluk/Karduk Türklerinin Abdal ve Eftalit (Ak Hunlar) ile ilişkisi, ki buradan da Çuvaşlar - Suvar - Hun ve Türk ilişkisi çok kolay görülür. *


* Büyük İskender Lahti aslında Sidon kralı Abdalonymos'a aittir. Buradaki Abdal, bizim bildiğimiz Abdal Türkleri, yani Karluklar/ Ak Hunlar / Eftalitler'dir. *


VE

* Ksenophon (MÖ.401-400) 
Anabasis On Binlerin Dönüşü kitabındaki "Kardukhlar" KARDUK/ KARLUK TÜRKLERİDİR. * 


"Şerefname'yi Rus subayları sözde İran'daki el yazması eserler içinde bulmuş, Çarın hizmetinde olan Charmony ise şekillendirmiştir. Kitabının pek çok bölümünde Charmony, Kürtleri de bu kitaba dahil etmek için bazı uydurmalar yapmış hatta intihalde bulunmuştur. Şerefname'yi çevirenler konar-göçer anlamındaki "Ekrad Taifesi" ifadesini "Kürt Ulusu" olarak tahrif etmişlerdir. Kısaca Batı, Ekrad'tan bir Kürt ulusu yaratmaya çalışmıştır. "




linkler:




____________________________



"Tarihini bilmeyen toplum, hafızasını kaybetmiş insan gibidir." 
Bernard Lewis







SARIKAMIŞ ŞEHİTLİĞİ....

________________________